Avukatlar ve insan hakları savunucuları, meslekleri gereği travmatik olaylarla yakından ilgileniyor. Ancak bu durum, hukuku savunanların ruhsal sağlığını nasıl etkiliyor? Vicdan Vakfı tarafından yürütülen ve Avrupa Birliği destekli bir proje kapsamında gerçekleştirilen bu pilot çalışma, avukatların ve insan hakları savunucularının ikincil travmatik stresle nasıl başa çıktığını, psikolojik destek ihtiyacını ve mesleki dayanıklılık seviyelerini mercek altına alıyor.

Araştırmada öne çıkan bulgular şu şekilde:
Her üç avukattan biri psikiyatrik ilaç kullanıyor.
Genç avukatlar mesleğin ilk yıllarında psikolojik risk altında.
Empati ve adalet arayışı avukatları yıpratıyor.
Uyku bozuklukları ve tükenmişlik yaygın.
Bu çalışma, 70 Türk ve 7 İtalyan katılımcıyla yapılan bir pilot araştırma olduğu için genelleme yapmak için yeterli olmasa da, elde edilen bulguların önemini kamuoyuyla paylaşmayı gerekli buluyoruz.

Raporumuzu buradan indirebilirsiniz:
Peki, bu pilot araştırmanın bulguları bize ne söylüyor?
Avukatların Psikolojik Sağlığı
Araştırma, Adaletin Yükü'nü çeken avukatların yaklaşık yarısının (%48,9) hayatlarının bir döneminde psikolojik destek aldığını gösteriyor. Ancak her üç avukattan biri psikiyatrik ilaç kullanıyor ve bu durum, mesleklerinin psikolojik etkileriyle başa çıkma ihtiyacının altını çiziyor.
Bu bulgular, avukatların ruhsal sağlıklarını koruyabilmeleri için yeterli destek mekanizmalarına sahip olup olmadıkları konusunda soru işaretleri yaratıyor. Adaleti sağlayan meslek gruplarının psikolojik dayanıklılığını arttırmak, hukuk sisteminin daha sağlıklı işlemesi için kritik bir nokta olarak ortaya çıkıyor.
Genç Avukatlar Daha Fazla Risk Altında
Araştırmaya göre, meslek deneyimi arttıkça avukatların psikolojik etkilenme seviyeleri de değişiyor.
Mesleğin ilk 5 yılında olan avukatların %37,5’i psikiyatrik ilaç kullanıyor.
11-15 yıl deneyime sahip olan avukatlardaysa bu oran %40’a yükseliyor.
Bu bulgular, genç avukatların travmatik vakalarla erken dönemde başa çıkma mekanizmalarının henüz gelişmediğini ve destek ihtiyacının daha belirgin olduğunu gösteriyor.
Adelete Olan Güven Eksikliğinin Etkisi
Araştırmaya katılan avukatların önemli bir kısmı, adalet sistemine duydukları güvenin zamanla azaldığını belirtiyor. Özellikle travma mağdurlarını temsil eden avukatlar, mahkeme süreçlerinin uzunluğu, hukuki boşluklar ve mağdur haklarının korunamaması nedeniyle adalet sistemine duydukları inancın zedelendiğini ifade ediyor. Bu güvensizlik, avukatların iş tatminini ve mesleki motivasyonlarını da doğrudan etkiliyor. Adalet sisteminin daha etkili ve mağdur odaklı olması, hem müvekkiller hem de avukatlar için kritik bir ihtiyaç olarak öne çıkıyor.
Türk ve İtalyan Avukatlar Arasındaki Farklar
Araştırmaya katılan İtalyan avukatların çoğunluğu, psikolojik destek sistemlerinin Türkiye'ye kıyasla daha erişilebilir olduğunu belirtiyor. Ancak yine de 7 İtalyan avukatın 4’ü meslekleri nedeniyle psikolojik olarak zorlandığını ifade ediyor. Türk avukatlara kıyasla, İtalyan avukatların daha fazla süpervizyon desteği aldıkları görülüyor, ancak bu desteklerin travmatik etkileri tamamen ortadan kaldırmadığı vurgulanıyor. Bu durum, mesleğin doğası gereği psikolojik risklerin ülkeler arasında farklı mekanizmalarla yönetildiğini, ancak ortak bir sorun olarak varlığını sürdürdüğünü ortaya koyuyor.
Emapti ve Adalet Arayışı Avukatları Zorluyor
Avukatların yüzde 67’si, müvekkillerine karşı yoğun bir empati duyduğunu söylüyor. Ancak aynı zamanda adalet sistemine olan güvensizlik oranı da %67 seviyelerinde. Bu durum, avukatların mesleki tükenmişliğe yaklaştığını ve ruhsal dayanıklılıklarının zedelendiğini gösteriyor.
Bir yandan adalet sistemi içinde mücadele ederken, diğer yandan da travmatik olaylara maruz kalmak, avukatlar için büyük bir psikolojik baskı oluşturuyor. Empati yeteneği, hukuk alanında çalışanlar için vazgeçilmez olsa da, bu duygunun duygusal yıpranmaya dönüşmemesi için destek mekanizmalarının daha etkin hale getirilmesi gerekiyor.
Uyku Bozuklukları ve Mesleki Tükenme
Araştırmaya katılan avukatların %33'ü sık sık uyku problemleri yaşadığını ve travmatik rüyalar gördüğünübelirtiyor. Bu durum, avukatların karşılaştıkları vakaları bilinçaltında taşıdıklarını ve ruhsal etkilerinin uzun süreli olabileceğini ortaya koyuyor.
Adaletin Yükü Altındaki Avukatlar Destek Almalı
Bu rapor, adalet mekanizmasının sağlıklı işleyebilmesi için avukatların psikolojik dayanıklılıklarının desteklenmesi gerekliliğini vurguluyor.
Vicdan Vakfı olarak, bu bulgular ışığında avukatlar ve insan hakları savunucularının ikincil travma ile başa çıkma becerilerini güçlendirecek projeler geliştirmeye devam ediyoruz.
Bu rapor, Vicdan Vakfı Sosyal Araştırmalar Serisi’nin ilk yayını olup, ilerleyen süreçte farklı meslek gruplarına yönelik benzer araştırmalarla devam edecektir.
Her acı kendi içinde ağırdır.