Vicdan Vakfı Kültür Sanat Komisyonu tarafından düzenlenen Okuma Kulübü etkinliği bu ay Primo Levi’nin "Bunlar da mı İnsan?" adlı kitabı için yapıldı. Bir ay boyunca kitabı okuyan gönüllülerimiz ve misafirlerimizle okuma serüvenini birlikte tartıştık.
Primo Levi, Austwich Kampından kurtulduktan sonra oradaki dehşeti, yaşanan zulmü aktarmış kitabında; insan olmanın zalim-mazlum ilişkisinin en korkunç halinin yaşandığı Nazi Toplama Kamplarını kendi deneyimlediği haliyle dünyaya duyurmak istemiş. İnsanın insanlıktan nasıl çıkabildiğini, “öteki” saydığına nasıl cehennemi yaşatabildiğini ve buna rağmen vicdanı ve direnişi de anlatmış.
Katılımcılarımız bu eserden çok etkilendiklerini, yaşanan kötülüğün boyutlarının sarsıcı olduğunu ama her koşulda insan vicdanının ortaya çıkışıyla umudun asla ölmeyeceğini hissettiklerinde hemfikirdiler. Primo Levi’nin insan kötülüğünün sınırlarında yaşadıklarını aynı zamanda orada karşılaştığı ve kendisinin hayatta kalmasının sebebi olduğunu söylediği Lorenzo’nun karşılık beklemeyen ve sadece iyilik için iyilik yapan karakterinde bulduğu insan kalabilme hali hepimiz için oldukça etkileyiciydi.
1947 yılında yazılmış bir kitabın aradan yarım asırdan fazla zaman geçmesine rağmen hala okuyanı bu kadar derinden etkilemesi, kötülüğün ve iyiliğin o satırlarda bu kadar elle tutulur hale gelmesinin edebiyatın gücü olduğu da konuşuldu. Primo Levi gibi insanların çağına tanıklık eden cesareti ve topluma karşı sorumluluk duygusu ile tarihe not düşmesinin ne kadar önemli olduğu da konuşuldu.
Vicdanın ihtiyacımız olan her güzel şeyin kapısını açmaya yardımcı olabileceğini Primo Levi’nin cümlelerinde bir kez daha kavradık birlikte.
Okuma Kulübümüzün etkinlikleri belki de bu nedenle çok önemli; edebiyatın iyileştiren ama önce gerçeği etimizle kemiğimizle hissetmemize olanak veren gücü vicdan yolculuğunda bizimle olacak.
Katılım sağlayan herkese teşekkür eder ve bir sonraki etkinliğimizde birlikte çoğalmak adına herkesi kitapların dünyasına davet ederiz. Kasım ayı etkinliğinde buluşmak üzere.
Comments