Her hafta, Vicdan Vakfı olarak toplumsal fayda sağlayan, ilham verici ve vicdana dokunan davranışları belirleyerek "Haftanın Örnek Davranışı"nı seçiyoruz. Bu seçim sürecinde, vakfımızın gönüllüleri tarafından önerilen olaylar, yapılan iyilikler ve toplumsal farkındalık yaratan hareketler değerlendirilir. Seçimlerimizde kişileri değil, belirli davranışları öne çıkarmaya özen gösteriyoruz. Çünkü amacımız, bireyleri yüceltmek değil, örnek alınabilecek eylemleri öne çıkararak topluma ilham vermek.
Bu hafta, sanatın gücünü kullanarak adaletsizliğe dikkat çeken bir sanatçıyı ve onun şiirini "Örnek Davranış" olarak seçtik. Bedirhan Gökçe’nin seslendirdiği “Bıçkın Necati” şiiri, sadece bir edebi eser değil, aynı zamanda haksız yere cezaevinde bulunan insanlara ve onların yaşadığı zulme karşı bir vicdan çağrısı niteliğinde.
Sanatın Gücü ve Vicdan: Bıçkın Necati’nin Hikâyesi
Şiir, haksız yere cezaevine atılan bir adamın ağzından anlatılıyor. "Bıçkın Necati" lakaplı karakter, geçmişte hatalar yapmış biri olsa da, en büyük “suçunun” yolda kalmış bir aileye yardım etmek olduğunu anlatıyor. Bu insani yardımın bir anda “terör” suçlamasına dönüştüğünü ve adaletin nasıl ters yüz edildiğini gözler önüne seriyor.
Sanatçı Gökçe, şiir boyunca bu adaletsizliği sert ama gerçekçi bir dille eleştiriyor. Cezaevindeki mazlumların, annelerin, çocukların ve yaşlıların yaşadığı zulme dikkat çekiyor. Şiirin sonunda verilen mesaj ise net: “Ben affetmem! Ama tarih de affetmez, Allah da affetmez.”
Sanat, Toplumsal Hafızaya Katkı Sunar
Sanat sadece estetik bir araç değil, aynı zamanda toplumsal hafızanın ve vicdanın sesi olabilir. Bu şiir, unutulmaması gereken bir dönemin tanıklığını yapıyor. Zulmü yaşayanların isimleri değişse de, adaletsizlik karşısında sanatçının sesi susmuyor.
Bu yüzden, sanat yoluyla toplumsal adaletsizliklere dikkat çeken bu eser, haftanın örnek davranışı olarak seçildi. Çünkü haksızlık karşısında susmamak, en büyük erdemlerden biridir.
🔗 Şiiri aşağıdan dinleyebilirsiniz: Bıçkın Necati - Bedirhan Gökçe
Comments