Vicdan Vakfı, adalet, empati ve insan hakları temelinde hareket ederek, yaşanan derin zulüm ve ihlallere karşı seyirci kalmamak adına yola çıkmıştır. Bu misyon, sadece bireysel farkındalık oluşturmayı değil, aynı zamanda toplumsal dönüşümü ve adaletin tesisini amaçlamaktadır. Vakıf, mülteci sorunlarından çevresel bozulmalara, cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerinden ayrımcılık ve ötekileştirme gibi toplumsal yaralara kadar geniş bir yelpazede çözüm odaklı projeler yürütmektedir.
Vakfın proje üretme konusundaki kararlılığı, adaletin vicdan zemininde yükselmesine katkı sunmayı hedeflemektedir. İnsanların vicdanlarını harekete geçiren hikayeler ve buluşmalar yoluyla toplumu bir araya getiren Vicdan Vakfı, öfkeli kitleleri empati ve anlayış zemininde buluşturarak kalıcı çözümler üretmektedir. Bu çalışmalar, yalnızca Türkiye’de değil, uluslararası düzeyde de etkili bir model oluşturmayı amaçlamaktadır.
Projecilik yaklaşımı, mevcut sorunların kök nedenlerini analiz etmeyi, hedefler belirlemeyi ve bu hedeflere ulaşırken ortaya çıkabilecek riskleri yönetmeyi mümkün kılar. Örneğin, BM ve AB programlarına sunulan gölge raporlarla uluslararası arenada etkin bir ses olmayı başaran vakıf, insan hakları ihlalleri karşısında vicdanın rehberliğini sağlamıştır.
Vicdan Vakfı’nın vizyonu, evrensel insan hakları çerçevesinde, ayrımcılık ve ötekileştirmeye karşı vicdanlı bireylerin oluşturduğu bir dayanışma ağı kurmaktır. Bu ağ, gelecekte daha adil ve eşit bir toplum inşa etmek için hayati öneme sahiptir. Her projeyle, sadece insan hakları ihlallerine karşı durulmakla kalınmamakta, aynı zamanda zulmün sessizliğe gömülmesine izin verilmeden, vicdanın sesi olmaya çalışılmaktadır.
Projeler, belirli hedefleri gerçekleştirmek için bir anlamda düşünceyi eyleme geçirme modelidir. Bu yüzden bir yandan Vakıf olarak proje üretmeye devam ederken, bir yandan da vakfımızın tüm gönüllülerini proje yazma ve uygulama konusunda eğitmek ve bilinçlendirmek ve böylece üreteceğimiz sosyal etkiyi çoğaltmak istiyoruz.
Sonuç olarak, Vicdan Vakfı için proje üretmek, geleceğin daha adil ve insan haklarına duyarlı bir dünyası için vazgeçilmez bir adımdır. Her proje, vakfın köklerini derinleştirerek bir çınar gibi gölgesinde tüm insanlığı buluşturma hayalini gerçekleştirme yolunda atılan önemli bir adımdır. Bu adımlar, yalnızca insanlığa hizmet etmekle kalmaz, aynı zamanda tarih önünde vicdanın sesi olmanın sorumluluğunu taşır.
Commentaires