Vicdan Misafirliği
Kavganın, nefretin, hoşgörüsüzlüğün standart norm haline geldiği insanların sürekli olarak kendinden saymadığı “ötekini” en ağır ithamlarla ötekileştirip, hakaret etmekten, aşağılamaktan hatta fiziksel olarak şiddet uygulamaktan çekinmediği, garip bir dönemde yaşıyoruz. Toplumumuzun ortak temel değerlerini yitirdiği, insani kriterlerin ahlak dünyamızdan çıkıp gittiği bu günlerde elimizde rehber olarak vicdanımız kalmış durumda.
Üstünlük, kendini beğenmişlik, güçlülük, seçilmişlik, kutsal davacılığın zirve yaptığı bu dönemde insanları aklı selime davet etmek, nefret ettikleri ötekilerle konuşmalarını sağlamak için çaba sarf ediyoruz. Vicdan buluşmalarını da bu sebeple düzenliyoruz. Bu etkinlikleri yapma amacımız, nefret ettiği, sıfatlar uydurduğu ötekinin insan olarak yaşadıkları sıkıntıları dinleyebilen ve diğerlerine vicdan penceresinden bakılabilen küçük pencereler açmak, fırsatlar oluşturmak.
Bu hafta sonu, vicdan buluşmalarında bir ilki gerçekleştirdik ve etkinliğimizi vakıf merkezimizde yapmak yerine misafirliğe gittik. Ev sahibimiz, daha önce vicdan buluşmalarına katılmış Suriyeli sığınmacı Usame el Buşi’ydi. Suriye tarzı çay ve kahvelerimizi yudumlarken, Usame ve genç kardeşi Mahmud’un çocuk olarak görüp, yaşadıkları iç savaşta yaşadıkları acıları, kaybettikleri yakınlarının hikayelerini, özlemle andıkları yurtlarını tanımlamalarını dinledik.
Kayseri olayları ile gün yüzüne çıkan, kontrolsüz nefretin ve yabancı düşmanlığının neler hissettirdiğini konuştuk. Kendi yaşadığımız adaletsizlikleri, toplumumuzun içine düştüğü nefret sarmalını anlattık.
Göçün iki tarafının, yani göçen nüfus ve ev sahibi nüfus arasında yaşanması beklenen gerilimlerin nasıl insani bir şekilde çözülebileceğini, kültürel hakları ve entegrasyonu konuştuk. İyi kalpli, yardımsever ev sahiplerini ve kötü davranan ev sahiplerini görüştük. İyi kalpli, uyumlu misafirleri, ve kötü işlere karışan misafirleri görüştük.
Günün en güzel anı, ilk kez Baba olan Usame’nin iki aylık küçük kızı Rukiye ile tanışmamız oldu. Kızımıza özgür ve mutlu bir yaşam diledik.
Vicdan Buluşmalarını yaşanan mekanlarda yapmanın da apayrı bir tecrübe oluşturduğunu fark ettik.
Comments