Vicdan Vakfı olarak, Kızılay Meşrutiyet Caddesi'ndeki yeni merkezimizde gerçekleştirdiğimiz Vicdan Buluşmaları'nın ilk toplantısında, vakfımızın başkanı Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun moderatörlüğünde, genel toplum tarafından zulme uğrayan, ötekileştirilen, haksızlıklara maruz bırakılan, susturulan, çaresizleştirile kardeşlerimizle bir araya getirdik. Bu buluşma, birbirimizi daha iyi anlamak ve empati kurmak için samimi bir sohbetin kapılarını araladı.
Toplantıda, Roman topluluğunun sesini duyduk. Okullarda yer bulamayan, çöp konteynerlerinde, adliye koridorlarında ve geri dönüşüm alanlarında hayatta kalma mücadelesi veren Roman çocuklarının hikayeleri yürekleri burktu. Onların eğitimdeki devamsızlığı ve onlara bu konuda çözem üretilmemesi, toplumun bu kesimine yönelik derin bir ilgisizliği ve ihmal edilmişliği gözler önüne serdi.
Ardından sığınmacı ve mülteci dostlarımızın yaşadıklarını dinledik. Onların hikayeleri, yüreğimizde derin izler bıraktı. Türkiye'deki sığınmacı ve mülteciler, sadece hukuki statülerle tanımlanamayacak kadar karmaşık ve zorlu deneyimlere sahip. İş kazalarında yaralanan, kayıt dışı çalıştırılan, toplumun göz ardı ettiği bu insanların yaşam mücadeleleri, hepimizin gözlerini yaşarttı.
Kursiyer teğmen aileleri de bizlerle beraberdi. Onların sesini duymak, yaşadıkları acıları anlamak, bize ne kadar çok ortak noktamız olduğunu hatırlattı. Onların hikayeleri, toplum olarak daha fazla dayanışma ve anlayışa ihtiyacımız olduğunu gösterdi.
Bu buluşmada, farklı hayat hikayelerini dinlerken, her birimiz kendi önyargılarımızla yüzleştik. Belki de ilk kez, “öteki” olarak gördüğümüz insanların gözlerinin içine baktık ve onların da bizim gibi sevinçler, üzüntüler, umutlar ve hayal kırıklıkları yaşadığını gördük. Bu anlar, toplumu saran nefret canavarıyla mücadelede, daha fazla nefret değil, vicdan, merhamet ve empatinin önemini hatırlattı.
Vakfımızın başkanı Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun rehberliğindeki bu buluşma, sadece konuşulanları değil, aynı zamanda sessiz kalmış pek çok hikayeyi de gün yüzüne çıkardı. Bu toplantı, bizlere farklılıklarımızın ötesinde, insan olmanın ortak paydasında buluşabileceğimizi gösterdi.
Tüm toplumumuzu pençesine alan nefret canavarı ile mücadele etmenin tek yolunun daha çok nefret değil, vicdan, merhamet ve empati olduğunu bir kez daha iliklerimize kadar hissetmiş olduk.
Vicdan Buluşmaları, toplumun farklı kesimlerinden gelen sesleri duyurarak, birbirlerinin deneyimlerini anlamaya çalıştı ve ortak bir anlayış zemini oluşturdu. Bu toplantı, sadece bir başlangıçtı. Vicdan Vakfı olarak, bu buluşmaları sürdürerek, daha adil, anlayışlı ve kapsayıcı bir toplum inşa etme yolunda emin adımlarla ilerlemeye devam edeceğiz. Her bir buluşmamız, toplumumuzun farklı renklerinin seslerini duyuracak, birbirimizi daha iyi anlamamıza ve empati kurmamıza yardımcı olacak. Vicdan Buluşmaları, toplumsal dayanışmayı güçlendirmek ve daha iyi bir dünya inşa etmek için önemli bir platform olarak kalacak.
Comentarios