![](https://static.wixstatic.com/media/1a1eaa_0966a9b35a4445f69613ae90027db04e~mv2.jpg/v1/fill/w_735,h_413,al_c,q_80,enc_auto/1a1eaa_0966a9b35a4445f69613ae90027db04e~mv2.jpg)
Deborah Darwel, Amerika'nın gibi hem coğrafi, hem kültürel, hem de toplumsal olarak Filisten’e çok uzak bir ülkeden Gazze'ye uzanan vicdani bir yolculuk yaparak, dünyanın en çalkantılı bölgelerinden birinde insanlık ve adalet için sesini yükseltiyor. Darwel, 62 yaşında, yıllardır Gazze'de yaşayan ve İsrail'in hava saldırısında yaralanan bir Amerikalı. Saldırıda evi yıkılan Darwel, enkaz altında kaldıktan sonra kurtarılmış ve yaralı haliyle Gazze’ye destek için verdiği mesajla sesini duyurmuştu.
Bu olay, Darwel'in vicdanlı duruşunun ve insan haklarına olan inancının altını çiziyor. "Gazze'de yaşananlar adil değil" diyerek, tüm dünyanın ve özellikle Arapların, bu bölgeye yardım etmesi gerektiğine vurgu yapıyor. Darwel'in bu fedakarlığı, farklı bir kültürden gelmesine rağmen, savaşın insanlık dramına duyarsız kalmayarak empati ve vicdanın sınırları aşmasıdır.
Keşke herkes kendi ötekisine karşı vicdanını tıpkı Darwel gibi açabilseydi.
Onun, adaletsizlik karşısında sesini yükseltmesi ve Gazze halkıyla sergilediği davranışı, vicdanın sesini dinleyen örnek bir insan olarak, bir "Vicdan Öncüsü" olarak değerlendirmemizi sağladı. Darwel’in davranışını vicdan dediğimiz ve hepimizin içinde bulunan bir değer hakkında toplumsal farkındalığı artıran ve dayanışmayı teşvik eden, güçlü ve ilham verici bir davranış olarak görüyoruz. Bu tür vicdanlı davranışlar sayesinde, dünyanın dört bir yanında vicdanın ve insan haklarının önemi konusunda farkındalık yaratırken, birlikte yaşamanın ve adaletin mümkün olduğunu düşünüp, umutlanıyoruz. Vicdan Vakfı olarak, Deborah Darwel'in hikayesini, dünyanın en zorlu koşullarında bile insanlığın ve empatinin nasıl üstün gelebileceğinin canlı bir kanıtı ve bir vicdan örneği olarak sunuyoruz.
Comments